bumerang

Bumerang - Yazarkafe

31 Mayıs 2012 Perşembe

Doğum yaklaştıkça...

İnsan, karnında büyüyen canlının her geçen gün aldığı formu gördükçe ve yolun hızla tamamlanmakta olduğunu hissettikçe kendi benliği dışına çıkıyor. Nasıl desem, bu durum pek tarifsiz ve sanki dünya dışı bir his gibi... Dünya dışı bir his gibi çünkü bu durumu karşılayacak tam bir kelime karşılığı yok, bu da onu dünya dışından kılıyor. O yüzden de, benliğinizin dışına çıkıp gidiyorsunuz, kafanız içki içmeden sarhoş olmuş gibi dönüyor ve sersemliyor.

Kızımıza kavuşmamıza yaklaşık iki hafta kaldı. Koskoca 9 ay nasıl geçti, şimdi masal gibi... Ancak önceki tecrübelerimizden ötürü öyle çok da çabuk geçen bir süreç olmadı. Yine de, önceki tecrübelerimizden dolayı daha sakin, koşullara daha hakim bir tavrımız ve Allah'a tam bir sığınma halimiz vardı ki, bu gebeliği sakin ve teslimiyetçi geçirmemizi sağladı. O yüzden, kızımı diğer gebeliklerime göre daha az gerdim ve strese soktum. Ne dersek diyelim, neye inanırsak inanalım, hayatta her şeyin bir oluş sırası ve bu oluş sırasının da bir manası var. Bilmediğimiz ama zamanla geriye dönüp bakıp anladığımız ya da anlamadığımız bir oluş sırası bu... İşte bu noktada O'na olan hayranlığım hep artıyor, hep artıyor...

Her şeyimiz hazır sayılır. Zaten artık 35 hafta +5 gün içersindeyim ve karnım oldukça ağırlaştı:) Bugünlerde, Allah izin verirse, kızımı kucağıma aldığımda nasıl bir duygu hali içinde olacağımı düşünüyorum, daha doğrusu hayal etmeye çalışıyorum. Normal doğum yapmayı çok istiyorum ama doktorumuz hem kızım henüz doğum pozisyonu almadığından, hem de diğer bebeklerimi kaybettiğim için bu bebeğin "kıymetli bebek" olduğunu düşündüğünden ve risk almak istemediğinden sezaryen taraftarı... Yine teslimiyetçi tarafım devreye giriyor ve içimden hep "Allah'ım sen bize hayırlı doğum yolunu göster ve o yolu kolaylaştır." diye dua ediyorum. Biliyorum ki, yine her şey olacağına varacak:) Her şey olacağına varacak diye normal doğumdan vazgeçmiş değilim tabii ki, ben elimden geleni yapacağım ama bir noktada her şeyin olacağına varacağını biliyorum, aradaki fark bu... İnsanlar "teslimiyet" kavramının hiçbir şey yapmamak, oturup beklemek gibi bir davranış olduğunu sanabiliyor. Aslında hiç alakası yok. "Teslimiyet", elinizden geleni yaptığınız ve seçeneklerinizi görmeye çalışıp değerlendirdiğiniz ama bunun için strese girmediğiniz, içinizin huzur dolu olduğu bir duygu hali... Huzur dolu bir duygu hali olmasının nedeni de, elinizden geleni yaptığınızın bilinci ve sonunda her şeyin olacağına varacağı düşüncesi... Umarım anlatabilmişimdir:) Yani kesinlikle "Oturup kaderim neymiş bir göreyim, ben ne yapsam da fark etmez, nasılsa her şey olacağına varacak" demek değil.

Sözün özü, kızımı heyecanla bekliyorum, daha doğrusu bekliyoruz. Kızımı beklerken aslında karşılaşacağım yeni "yolculuğu" heyecanla bekliyorum. Çünkü o bana, ben ona, o babasına, babası ona ve hepimiz birbirimize bir sürü şey öğreteceğiz ve birbirimizden öğreneceğiz. Kızımı kucağıma almak ve o cennet kokusunu içime çekmek dışında beni asıl heyecanlandıran şeylerden biri de, bu bilinmez ve öğretici yolculuk... Allah yardımcımız olsun... Amin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Matruşka bebekler gibi miyiz?

Merhabalar Efendim, Önce başlıkta adı geçen Matruşka ne demekmiş ona bir bakalım: " Rus yapımı bir oyuncak bebek türüdür. Ahşap el y...