bumerang

Bumerang - Yazarkafe

26 Temmuz 2012 Perşembe

Kolik mi? O da ne?

Başlıktan da anlayacağınız üzere kızımın koliği varmış... Aslında gaz sancısı olarak yaygın olarak bilinse de, psikolojik olma olasılığı da fazla, yani daha doğrusu tam da neden kaynaklandığı bilinmiyor. Bilinmediği için de, herhangi net bir tedavi mümkün değil.

Şöyle ki, benim minik papatyam akşam saat 7 sularında ağlamaya başlıyor ve artık o günkü performansına göre gece 10-11-12-1-2-3... Nereye kadar ağlayabilirse ağlıyor, taa ki canı istediğinde susup uyuyana kadar... Enteresan bir durum bence ve eğer bebeğinizi gözlemlerseniz değişik ipuçları bulabileceğinizi düşünüyorum. Örneğin Ayşe Kuzum sadece o saatlerdeki ağlamalarında çok değişik bir surat ifadesi yapıyor. Sanki birşeyden korkmuş/çekiniyormuş gibi bir surat ifadesinin ardından birleşen bir ağlama geliyor.

Bence bu koliklik durumu çok özel bir durum. Bebekler geldikleri yeri unutmak için çaba gösterirlerken bu ağlama nöbetlerini yaşıyorlar gibi geliyor bana. Kimi bebek hiç yaşamıyor - belki geldiği yerdense dünyayı tercih ettiği için-, kimi bebek hafif atlatıyor ya da kimi bebek bu dönemi ağır bir şekilde atlatıyor... İşin enteresan taraflarından, daha doğrusu esrarengiz taraflarından bir tanesi de, bu dönemin ne zaman biteceğinin bilinmemesi... Bebeğiniz ne zaman isterse, içindeki takvim ona ne zaman durması gerektiğini söylerse o zaman duruyor. Bizde o takvimin gelmesini bekliyoruz. Yine de bu kadar ağlama içinde çok mümkün olmasa da, bu dönemi bebeğinizi gözlemleyerek geçirdiğinizde yine çok enteresan buluşlar yaşıyorsunuz ve bebeğinizi daha iyi tanıyorsunuz.

Bilmiyorum gerçekten faydası oldu mu ancak dün gece Ayşe'me ilk defa gece ve gündüz farkını anlattım. Çünkü bir önceki gece yaklaşık gece 3'e kadar ve neredeyse hiç durmadan ağladığı için- hem de katıla katıla- ertesi gün ona bu farkı anlatacağıma dair kendi kendime söz vermiştim ve geceye daha hazırlıklı girdim. Yani başıma gelecekleri biliyordum ve ona olabildiğince pozitif enerji veren kişinin benim olmam gerektiğini biliyordum. Sonuç olarak, Ayşe kuzum da dün geceyi daha rahat atlattı. En azından tıkanırcasına ağlamadı sadece mızmızlandı, bir iki kere yüksek ağlamalara çıktı ve uykuya dalması 2 saat sürdü ancak dediğim gibi katılarak ağlamadı ve inanın bu ciddi bir başarı benim için:)

Kolikli bebekleri olan yeni annelere, yeni bir anneden nacizane tavsiyeler;

1-Siz sinirlendikçe bebeğinizin kolik ağlamaları artar. Ne kadar sakin ve güler yüzlü olmayı başarırsanız, o kadar çabuk başarıya ulaşırsınız. Tracy ablanın bir lafını hatırladım: "Başarılı ebeveynler, sabırlı ve bilinçli olanlardır."

2- Bebeğinizi gözlemleyerek neden hoşlandığını, onu neyin sakinleştirdiğini bulun. Örneğin Ayşe kuzumu bir süre, yani birkaç gün su sesi sakinleştirdi; birkaç gün iyi bir sallama sakinleştirdi; kimi günler televizyonda çalan müzik sakinleştirdi gibi... Her gün başka bir şey keşfedebilirsiniz, önemli olan keşfettiğiniz şeyleri ertesi günlerde bebeğinizin durumuna göre sunmaktır. Sonuçta amacımız belli: Ona mümkün olduğunca yardım etmek ve bu dönemi en hafif şekilde atlatmasını sağlayarak hem onun huzurlu olmasını, hem de bize karşı güven duymasını sağlamak...

3- Mümkünse eşinizle gece ağlamaları sırasında paslaşın. Herkes aynı anda ayakta kalmasın. Biri uyusun öteki baksın, 1 saat ya da yarım saat sonra diğer eş kalksın, ayakta olan yatsın gibi... Yoksa sinir, yorgunluk, bezginlik gibi haller ortaya çıkıyor ve istemeden bebeğinize kötü duygular yansıtmış oluyorsunuz. Üstelik yansıttığınız her duygu, bir katılarak ağlamaya eşit olabilir :((

4- Ayşe'mizi arabaya bindirdik, parkta gezdirdik vs. ama sanırım bu ağlama nöbetleri sırasında, daha doğrusu ağlamalar çok şiddetli değilse - ki başlarda sanırım hiçbir bebek şiddetli ağlama ile başlamaz, emin değilim tabii ki- dışarı çıkarmak daha beter bir sonuç verebilir. Yani bebeğiniz aşırı uyarılırsa ve yorulursa, nöbetlerde o kadar perişan edici ve kendisini helak edici sesler çıkarır :( Dolayısıyla, ben şiddetli ağlama yoksa evde kalıp sürekli Ayşe kuzumu gözlemleyip daha ağlamadan ya da ağlamanın şiddetlenmesine izin vermeden müdahalelerde bulunuyorum. Çok daha iyi sonuç aldığımı söyleyebilirim. Müdahale derken kastım, surat ifadelerini izleyerek gitmem gereken yolları değiştiriyorum. Örneğin sallıyorsam ve ağlama mızıldanmadan şiddetli ağlamaya kayacak gibi duruyorsa, mutlaka yöntem değiştiriyorum (su sesi dinletme, müzik dinletmek vs.). Ayşe kuzum biraz maymun iştahlı, bir yöntemi keşfetti mi artık ondan pek keyif almıyor. Bu açıdan işim biraz daha zor oluyor ama ne yapalım, o tatlı surat karşımda dururken pes etmek olmaz.

5- Bu nöbetler öncesinde veya sırasında bebeğiniz iştahsız olabilir. Her zamankinden az yiyebilir. Endişe etmeyin ama aç olabileceğini aklınızdan çıkarmayın ve beslediğiniz saate göre, tekrar beslenmesi gereken saati takip edin. Aç olup olmadığını en güzel öyle anlarsınız.

6- Sizin enerjinizle bu ağlamaların dozajında bilinmez bir bağlantı var bence. O yüzden gün içinde akşama hazırlık yapın. A,B,C planları yapın ve mümkün oldukça dinlenin yani uyuyun. Uykusuz ve yorgun bir anne-baba inanın ağlamaları ikiye katlayabiliyor.

7- En önemlisi, bu durumu kabullenin. "Bebeğim uyusun, şunları-bunları yapacağım." şeklinde programlar bence yapmayın. O günü an an yaşayın ki, program yapıp hayal kırıklığına uğradığınızda oluşabilecek kötü duyguları bebeğinize yansıtmayın.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Tabii ki ben Ayşe kuzumda karşılaştığım durumlar neticesinde bunları yazdım. Her bebek kendine özgü olduğundan, bu yazdıklarım size sadece bir mum ışığı olabilir. En güzeli, bebeğinizi tanımak ve ona göre yöntemler belirlemek. İyi bir gözlemci olursanız, hiçbir problem önünüzde duramaz.

2 yorum:

  1. Ayşe bebek senin çok özel bir anne olduğunu da hissediyordur eminim. kısa zamanda kolikliği bırakıp,kendini senin sevgine teslim edecektir. :)

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Followthelight, güzel sözlerin için çok teşekkürler. Umarım kızımda senin gibi düşünür ve aldığı hizmetten memnundur :) Nasıl bir anne olduğumu ya da anneliğin nasıl gittiğini soranlara dediğim gibi: Ayşe kuzum büyüyünce nasıl bir anne olduğumu söyleyecek, şimdi ben ne desem yalan olur :) Kolikliğinin geçeceği günü dört gözle ve heyecanla bekliyorum, umarım dediğin gibi kısa zamanda bu mutlu olay gerçekleşir :) Sevgiler...

    YanıtlaSil

Matruşka bebekler gibi miyiz?

Merhabalar Efendim, Önce başlıkta adı geçen Matruşka ne demekmiş ona bir bakalım: " Rus yapımı bir oyuncak bebek türüdür. Ahşap el y...