Bir an düşündüm de, yani kendi hayatım üzerine, ne de çok beklenti oluşturuyoruz hayatın aslını yaşamaktansa... Aslında tüm bunların bir illüzyon olduğunu varsayarsak, yani kendimiz ve çevremizdeki, hayatımızdaki her şeyin bir illüzyon olduğunu varsayarsak, tüm bu kişilerden ve şeylerden ne çok beklenti içindeyiz. Sürekli bir şey yapmalarını, bizi anlamalarını, duyarlı olmalarını ya da olayları bizim gibi görüp düşünebilmelerini istiyoruz. Bu yazıyı yazdıktan sonra bunu yapmaktan vaz mı geçeceğim? Elbette hayır ama nihayetinde farkında olmak da güzel bir duygu :)
Cehennemi veya Cenneti dünya koşullarında yaşamak tamamıyla insanın elinde. Sözün gelişi elinde tabii, aslında zihninde. Yani kişiler ya da olaylar ile ilgili önce beklenti içine giren, sonra bu beklentiler ile ilgili hayal kuran kişi sanırım arafta demektir. Yani o beklentiler gerçekleşmeyip hele bir de kurulan hayaller yıkılınca Cehenneme geçiş gerçekleşir. Aksi olup, ki bu genelde pek olmaz, tüm beklentiler ve hayaller gerçekleşince bir anda kendinizi cennette bulursunuz. Ben genelde hayatımı beklentiler kurarak ve beklenti yaratmak yetmeyip bir de hayal kurarak iyice cehenneme çevirebiliyorum.
Asılında tam cenneti yaşayabilmek tek bir koşula bağlı sanırım; akışa bırakmak, başka bir deyişle tamamen teslim olmak tıpkı doğum ve ölüm gibi... Nasıl o zaman yapacak bir şeylerimiz yoksa ve tam teslimiyetten söz ediyorsak, aynı şekilde eşimizden, arkadaşımızdan, ailemizden ya da yeni bir işten, yeni bir evden, sonuç olarak hayatımızın içindeki her şeyden - buna kendimiz de dahil- bir şey beklemek yerine onları oldukları gibi kabul ederek teslimiyet göstermeliyiz sanırım.
Yapamayanlardan biri olarak, teslim olma fikri kafamın hep bir köşesinde mevcut ancak hala kendime, etrafımdakilere ve çoğu olaya tam teslimiyeti sağlayamadım :( Bu çok uzun bir yol biz sıradan insanlar için. Uzun ve yorucu, kimi zaman bezdirici bir yol... Ama inanıyorum ki bir gün, bir şekilde tam teslimiyete muktedir olacağız. En azından doğumda olduk, ölümde de olacağız, yani toplam iki kere illaki teslim olacağız :)
Bebekler, iyi ve kötü anılar, çıkarılan dersler, pratik bilgiler, bebekler ve kediler ile yaşam ve daha fazlası "Bebek Günlükleri" adresinde sizleri bekliyor...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Matruşka bebekler gibi miyiz?
Merhabalar Efendim, Önce başlıkta adı geçen Matruşka ne demekmiş ona bir bakalım: " Rus yapımı bir oyuncak bebek türüdür. Ahşap el y...
-
Uzun, hem de upuzun bir aradan sonra tekrar merhaba demeliyim sanırım en en başta... Çok uzun bir süre oldu ve elim bilgisayara nedense pek ...
-
Merhabalar Efendim, Yıllarca yazılmamış yazıların hıncını çıkarırcasına yeni bir metin kaleme alma dileğindeyim. İnşallah sebat ederiz :) ...
-
Merhabalar Efendim, Oldukça hatta epey gecikmiş bir yazı sözüm vardı sizlere. Önceki yazılarımdan birinde bahsetmiştim. Kızımız bir buçuk ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder