Hayat pek enteresan gerçekten de... Bir kadın çıkıyor karşıma ve evlat edindiği çocuğun özellikle zihinsel bir özrü olmasını istediğini söylüyor. Öyle de oluyor, gidip zihinsel problemi olan bir çocuk evlat ediniyor ve onu büyütüyor, onunla yaşıyor.
Diğer bir kadın, karnındaki bebeğinin %60 oranında zihinsel özürü olabileceğini doktorlardan öğreniyor ve içi ezilse de, o cana kıymaya karar veriyor.
İki kadın, iki birbirine benzeyen durum, iki farklı karar, iki farklı yaşam... Elbette hayatta "tam doğru" diye birşey yok. Hangisi doğru karardı ya da hangisi daha etik bir durum ya da öyle birşey var mı? Hepsini Allah bilir ve umut ediyorum ki ilerde buradan ölüp gittiğimde bu cevabı alabilirim. Ancak böylece ruhumun huzura ereceğini ve o güzel varlıktan ancak böyle özür dileyebileceğimi biliyorum.
Temelde hepimizin başına birşeyler geliyor. Sadece başımıza gelen şeyler birbirinden farklı oluyor ama önünde sonunda hepimiz tüm bir hayat boyunca birşeyler yaşıyoruz. Tüm bu yaşadıklarımıza verdiğimiz tepkiler ya da yaşadıklarımız sırasında yaptığımız seçimler hep farklı ve bizim kaderimizi oluşturuyor. Yani aslında özgür irademiz ile seçim yaparak yaşıyor ve yolun sonuna gelip hayatımıza baktığımızda kaderimizi görüyoruz. Hayatta karşılaştığımız her bir kişinin, olayın tesadüften çok, çok öte olduğunu düşünüyorum. Sanki birbiri içinde ve müthiş bir matematikle kurulmuş bir ağın sadece küçük bir halkasıyız ve hayat boyu yaşadığımız her şey, gördüğümüz, konuştuğumuz her bir kişi bu ağın diğer parçaları... Ölünce büyük resmin ne olduğunu da görmeyi ya da en azından bana büyük resmin ne olduğunun söylenmesini ümit ediyorum :) Yaşarken büyük resmin ne olduğunu sadece tahmin edebiliyor insan. Hatta bazen tahmin bile edemeyecek kadar çok kafası karışıyor. Neyse, lafı biraz uzattım ama başıma "nedensiz" gelmediğine inandığım bu özel olayı paylaşmak istedim. O günden beri yaşadığım bu olay üzerine düşünüyorum ve doğru seçim yapabilmiş olmayı diliyorum.
Bebekler, iyi ve kötü anılar, çıkarılan dersler, pratik bilgiler, bebekler ve kediler ile yaşam ve daha fazlası "Bebek Günlükleri" adresinde sizleri bekliyor...
1 Kasım 2012 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Matruşka bebekler gibi miyiz?
Merhabalar Efendim, Önce başlıkta adı geçen Matruşka ne demekmiş ona bir bakalım: " Rus yapımı bir oyuncak bebek türüdür. Ahşap el y...
-
Uzun, hem de upuzun bir aradan sonra tekrar merhaba demeliyim sanırım en en başta... Çok uzun bir süre oldu ve elim bilgisayara nedense pek ...
-
Merhabalar Efendim, Yıllarca yazılmamış yazıların hıncını çıkarırcasına yeni bir metin kaleme alma dileğindeyim. İnşallah sebat ederiz :) ...
-
Merhabalar Efendim, Oldukça hatta epey gecikmiş bir yazı sözüm vardı sizlere. Önceki yazılarımdan birinde bahsetmiştim. Kızımız bir buçuk ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder